11 Eylül 2011 Pazar

Disi Ulkeler

Hafta sonunu buldugunda gozlerimin altinda kapkara halkalar belirmis oluyor. Bir iki arkadasini gorup hosca vakit gecirmek istiyorsun. Istanbul'un yeni tapinaklari olan alisveris merkezlerine kapagi atiyorsun.
Hoollywood'un yaptigi bir romantik komediyi gormek ve sonra icine yayilan hos duyguyu yitirmeden bir bistroda iki kadeh sarap yuvarlamak iyi geliyor. Bakiyorum masalarin cogunda kiz gruplari. Kadinlarla erkeler ne zaman bu kadar ayristi diye dusunuyorsun. Kizlar, yalniz ve bagimsiz olmanin erdemlerini sayip dokturdukten sonra surekli olarak erkeklerden konusuyorlar. Sozler hep ayni: kadinm soyu, yuzyillarin esaretinden kurtulup kendi ayaklari uzerinde durmaya baslamis, bu yuzdenevlilik denen sey cokmus, artik kadinlar daha eghitimli, daha ustunmus, bu durun erkekleri son derece tedirgin ediyormus, iki yuzyil sonra erkek kalmayacakmis, kadinlar erkeklere gerek kalmadan bolunerek doguracaklarmis falan filan....
Arada ben de katiliyorum cevremdeki kadinlarin konusmalarina. Gelismis kadinin modern dunyadaki trajedisi bu diyorum. Erkekler evlenecegi kizi degil, kizlar evlenecegi erkegi secene kadar bu boyle surup gidecekti.. O mutlu gunler geldiginde kizlar bir yuzuk alip erkege evlenme teklifi yapacak, ailelerini "oglan istemek" icin erkek evine gondereceklerdi.. Aileler gelin almayacak, damat alacaklardi. Ama bu adet herhalde en son Turkiye'ye gelecekti. Cunki kadinlar ne kadar guclenirse guclensin burasi "erkek" bir ulkeydi.
Ulkelri disi ve erkek olarak ayirirdim ben. Mesela iskandinav ulkeleri, Fransa, Italya kadindi; Almanya, Ispanya, Amerika ise erkek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder